48
ben bu değilim, hayır o başkası, sen kim misin ?
bunu bana sorma!
o sen değil inan bana!
peki bu oysa; ben sen miyim ?
yoksa sen...
boşver neyse!
aslında kısaca, beni seviyor musun?
49
peki öyleyse şimdilik hoşçakal.
inan çok sıkıldım.
o öyle değil diyor.
öteki neden öyle ?
diğerini söylemiyorum bile!
alacak canımızı bu dünya, elbette alacak ama; hayır bunlara vermem ben.
onlar kimki ?
ben gibi!
hem dünya kurtuldu diye bizi yutması gerekmiyor değil mi girdabında?
öyleyse öl-me!
50
yok doktor sana demedim, her zamanki gibi.
hem ben sana birşey demedim ki daha,
sen nasıl anladın sana birşeyler diyeceğimi
yoksa içimi mi dinledin?
ayıp değil mi doktor,
başkalarının içini dinlemek,
bardakla mı dinledin yoksa!
evet arada bir ben de yapıyorum.
n'apıyım doktor çok ses geliyor yan odadan, anlaşılmayan!
bardakla iyi duyuluyor; ama yine anlaşılmıyor.
51
evet doktor gelelim asıl konumuza.
sana birşey danışacam doktor!
pardon aslında birkaç soruyla birlikte tek bir sonuca çıkaracam sorumu!
biz insan-cık-lar başkalarının kişisel zevklerini tatmin etmek için mi yaratıldık?
diğeri;
aslında herkes insan-cık olarak doğmadı mı?
bir öteki;
bu insanlar ne zaman, hangi arada kendilerini insan-cık sıfatından çıkartıp,
aslında hiçte gerçek olmayan ve bunu kendilerinin dili hariç, iç sesleri dahil olmak üzere herkesin bildiği,
İNSAN sıfatına koydular.
peki bunu kendilerine nasıl yakıştırdılar?
asli görevleri öğret-mek değil mi onların ?
senin beyaz önlük giymek olduğu gibi!
peki ne zaman deney tahtası olduk biz-ler?
anlam veremiyorum doktor, inan bana anlam veremiyorum!
insan-cık-lara sevgi vermek yerine insan-cık-lar,
insan olanlardan nefret ettiriyor, insan-cık olan insan-cık-lar!
doktor biliyor musun pes ettim!
eğer ki kazanırsam gireceğim sınavda kendimi
ve evlenirsem sevdiceğim benliğimle,
çocuğumuzun ismi "babam" olacak
anlaştık biz ben-imle!
ve hep "masal" anlatacağız,
gerçekler duyulmasın, insan-cık-lar ezilmesin diye!
Celal Yıldız
20:31 / 10 Ocak 2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder