11 Ocak 2011 Salı

Şizofren Replikler-8


30


merhaba yine ben. yolladım az önce onu merak etme. tekim. tekil-im. sadece an-a özgü birşey değil tekliğim. her zaman böyleyim. bilmiyorum sen nasılsın, öğrenmek istiyor muyum onu da bilmiyorum. ama dur laf olsun diye soruyum; nasılsın ?
...
iyi olmak için bir sebep yok değil mi ? peki bir soru kötü olmak için bir sebep var mı ?
...
bak işte ikilemde kaldın. herşeye yok diyorsun. peki senin varlığın var mı ? yani varlığın var olabilmesi için bir sebebi olmalı varlığın hayatında. hayır varlığın ilgilendirmiyor beni. hayatına bir anlam yükledin mi ?yani birşey için yaşamaya değer mi hayat senin için ? yaşamak için bir sebebin yoksa ölmek için hiç yoktur bence.
...
önce bir sebep olur insanın hayatında yaşama tutunması için. sonra belki kırılır o sebep bir dal misali. hayatın bir anlamı kalmaz. ölümü düşünmeye başlar insan ondan sonra. bu dünyadaki işlevinin bittiğini düşünür. oysa tanrı söylemişti ona amacının ne olması gerektiğini. o “o” amacı terketti. yani canın katl-i vacipti.
...
ya da şöyle bir durum da vardır mesela insan amacını bilmez, insan yaşamayı bilmez, insan ölmeyi bilmez, insan sevmeyi bilmez, insan hiçbirşeyi bilmeyince, insan niye insan olur insanın bol, insandan öte varlığın insandan daha bol olduğu bu dünyada?
...
insan… in.. i.. ben ne diyorumya!
...
dur, dur, benimde kafam karıştı şimdi. şimdi ben tekim. böyle bir çınar gibi felan değil. ya da böyle türünün tek örneği. bir çöplük düşün ve birton çöp. kediler düşün yiyecek arayan çöplüğün içinde, kediler düşün böyle buldukça yiyecek mivaylayıp bulduğunu paylaşan. kediler düşün hep beraber aç kalıp hep beraber doyan ve beni düşün hayatında bir kedi bile olamamış beni. paylaşmayan kendini, bilmeyen sevilmeyi. sevmeyi başarınca ölmeyi düşünen. bir ağacın yaprakları gibi. öyle çok öyle bütün görünen yapraklar. hepsinin tekliği kendinedir oysa.
...
ve yine saçmaladım ben neyi saçmaladığımı bilmeden. yalnızlıksa beni böyle yapan. seni karşımda oturtan, beni senle konuşturan, bana ölümü hatırlatan, beni ölüme koşturan... sadece bir beden aradım içinde kalp olan, bulamadım. bir ayna buldum banyodan ve çıkardım çivisinden oturdum bir köşeye ayna tam karşımda ben konuştum o konuştu, ben konuştum o dinledi, o konuştu ben dinledim. ben anladım kendime bir ben lazım. bir ben bulamadım kendime, kendimi kendime açtım.
...


31


bak lafa daldık açlığımı unuttum. “açtım” diyince aç olduğumu anladım. ne güzel tamvaktinde anlamışım. tam yemek saati. ayna sen banyoya. benliğim sende. ben yemekte. hadi kal orda ben yine dertlenene kadar ve kal ben seni hatırlayana kadar...


Celal Yıldız 23:48 / 16 Şubat 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder