35
doktor!... hiç bekledin mi ? ya da bekletildin mi ? doktor birşey söyleyim mi ? söyleyim değil mi ? beklemek güzel şey, yaşamak kadar ve yaşamak güzel şey, beklemenin sonunu bilmeden, umut ederek güzel beklentileri, beklentiler denizinde boğulmadan, vazgeçmeden beklentiden... ne kadar karışık oldu öyle... söyleyince farkettim, karmakarışıklaştığımı.
36
Doktor biliyor musun herşeyi sana anlatıyorum ben. Belki kimsem olmadığı için, yapayalnızlaştığım için. belki kimsemin olmaması benim bakış açım. belki benim herşeyim var ve hiç kimsenin olmadığı kadar herkesim. Bilemiyorum, yani bilmiyorum. doktor sen de bilmezsin belki, hep es geçtiğini kurşunların bedenimi. her atladığımda önlerine öldürmeyi beceremeyişlerini, benim onları öldürdüğüm gibi... doktor!!! bilmezsin değil mi ?
37
doktor!... yaşamak için bir sebep olmalıydı o an-da. hangi an olduğunu boşver, o an işte. yani o an-ı bende hatırlamıyorum şu
an ama bir o an vardı işte, sebebin olması gerektiği. sonra ihtimaller çıkageldi. sonra neden bilmiyorum hepsi gitti. bir ihtimal yoktu artık, dışında kalan bütün ihtimallerin hepsi ihtimaller içindeydi. ihtimalsizlikler soykırıma gebeydi. siyasetti, tarihti ilgilenmiyorum doktor. kendi soykırımımdan bahsediyorum. bir ben varsam hayatta soyum sopum benden ibaretse, ihtimalsizlik yüzünden ölümüm, ihtimalsizliğin soykırımı olmaz mı sence ?
...
38
doktor, düşündüm de ihtimallerin, beklentilerin dışında, yani içindeysek yaşamın bilme ihtimalimiz var mı ölümü ? sadece ölüler bilmez mi ölümü ? sadece yeni sorular getirmez mi, sorulara aradığımız cevaplar ?
...
ama illa ölmesi mi gerekiyordu, ölmesi gerekenlerin ? yok muydu bir ihtimal ? ölmesi gerekmeseydi, ölmesi gerekenlerin mutlu olmaz mıydık sen, ben, biz denilen ikilem ? doktor!!! bıraktım hadi, mutlu olma ihtimalini, ölme ihtimalini, yaşama ihtimalini, beklentileri, beklentisizlikleri... birşey istesem olma ihtimali var mı, ihtimalleri bırakmışken, son bir arzu fazla mı ?
...
fazla birşey değil senden istediğim, senin yapma ihtimalin. yani, ya vuracaksın beni alnımın ortasından, düşecek yere cansız bedenim, ya da atacağım kendimi pencereden cansız olmaya aday bir şekilde, hızla düşecek, yere düştüğünde cansız kalacak bedenim... fazla birşey değil, değil mi ?
...
farklı zamanlar doktor, farklı cümleler, tek amaç, tek replik. derleme değil doktor, gidemeyişlik, kalamayışlık, ölemeyişlik, bakma isteklerime, aslında hepsi isteksizlik. istem dışı davranış değil, istem içi davranışın buhran halindeki son çırpınışları, sebepsizlik...
Celal Yıldız
9 Nisan 2010 / 01:13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder